Tutuklanan gençlerin kabahatlerinin yalnızca yürüyüş yapmak, slogan atmak ve anayasal protesto haklarını kullanmak olduğunu belirten Yücel, “Şu anda tutuklu olan 9 genç arkadaşımız var. Dün 6 gencimiz tahliye edildi. Ancak geriye kalanlar hala cezaevinde. Bu gençlerin gözaltına alınma münasebetleri anayasaya ve maddelere ters. 2911 sayılı yasa ile cürüm sayılması bile anayasal hakka aykırı” tabirlerini kullandı.
“TUTUKLAMALAR KEYFİ VE SİNDİRME AMAÇLIDIR”
Yücel, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. unsuruna dikkat çekerek, tutuklama için gerekli koşulların somut olayda bulunmadığını söyledi: “Kuvvetli kabahat kuşkusu, kaçma riski, kanıtları karartma ya da şahitlere baskı üzere hiçbir somut bilgi yok. Bu tutuklamalar büsbütün keyfi ve sindirme gayelidir. Maddelerimizde gözdağı vermek için tutuklama kararı alınabileceğine dair hiçbir karar yoktur.”
İstanbul başta olmak üzere kimi vilayetlerde mahkemelerin tahliye kararları verdiğini hatırlatan Yücel, “İzmir’de de tahliyeler başladı. Bu da tutuklamaların ne kadar keyfi olduğunun göstergesidir” dedi.
Cezaevinde görüştüğü gençlerin morallerinin yüksek olduğunu belirten Yücel, “Hepsi bir an evvel özgürlüklerine kavuşmak ve haksızlıklara karşı seslerini yükseltmek istiyor. 1 Mayıs aktifliklerine katılma heyecanı içindeler. Gözlerinde o parıltıyı görebiliyorum” diye konuştu.
Son olarak, hala tutuklu bulunan gençlerin bir an evvel tahliye edilmesini talep ettiklerini vurgulayan Yücel, Türkiye’de önemli bir demokrasi ve yargı sorunu olduğuna dikkat çekti: “Yargı içerisinde küçük bir yapının tahakküm kurma eforu var. Bu keyfiliğe daima birlikte dur dememiz gerekiyor”
