Eski TBMM Liderlerinden Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş’un yine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na seçilmesini tebrik etti. Arınç, toplumsal medya hesabından yayımladığı tebrik bildirisinde Kurtulmuş’a bir de davette bulundu.
Kurtulmuş’a “Sizin şahsınıza yöneltmek istediğim özel bir çağrım var” diye seslenen Arınç, Seyahat davası mahkumu, Türkiye Personel Partili (TİP) seçilmiş milletvekili Can Atalay ile ilgili “Meclis’in prestijini tekrar tahkim edecek adımlar atılması” gerektiğini belirtti.
Arınç’ın, toplumsal medya hesabından Numan Kurtulmuş’a yönelik iletisi şöyle:
“Sayın Numan Kurtulmuş’un yine TBMM Başkanlığı’na seçilmesini candan tebrik ediyorum. Kendisinin ve ailesinin bu yeni devirde sıhhat, huzur ve muvaffakiyetler içinde olmasını diliyorum. Sayın Başkan; sizin siyasi deneyiminiz, duruşunuz ve mütevazı kişiliğiniz, yalnızca Meclis çatısı altında değil, toplumun geniş kısımlarında de takdirle karşılanmaktadır. Uzun yıllara dayanan ortak siyasi geçmişimiz boyunca sizi daima unsurlu ve uzlaştırıcı halinizle tanıdım, benimsedim. Bu vesileyle, yeni vazifenizin ülkemiz ismine güzel hizmetlere vesile olmasını temenni ediyorum. Hatırlatmak isterim ki, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesini takip eden günlerde, 369 oyla birinci turda Meclis Başkanı seçilmiş olmanın onurunu yaşadım. O periyot söz ettiğim üzere benim en büyük gayem TBMM’nin prestijini yine tesis etmekti. Siyaset kurumu çok yıpranmış, Meclis halkın gözünde itimat sıralamasında hayli gerilere düşmüştü. Lakin ağır bir uğraşla, askeri ve yargı vesayetinin gölgesinde geçen o periyotta, Meclisimizin prestijini tekrar üstlere taşımayı başardık. Bugün ise üzülerek görüyorum ki, siyaset kurumu ve Meclis, kamuoyundaki prestijini yine kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, sizlerin en kıymetli vazifesi, Meclis’in demokrasimizin kalbi olduğunu yine milletimize hissettirmek; toplumsal problemlerin tahlil yeri ve halkın en büyük sığınağı olan bu çatıya tekrar itimadı tesis etmektir.
Sayın Devlet Bahçeli’nin sekiz ay kadar evvel davetiyle başlayan ve kamuoyunun da geniş dayanak verdiği süreç, terörsüz ve demokratik bir Türkiye ismine değerli bir eşiği temsil etmektedir. Sayın Bahçeli’nin bu süreçteki yapan halini takdirle anıyor; gelişmelerin demokrasiye güç katacak formda ilerlemesini temenni ediyorum. Bu davetin, 25 yıldır cezaevinde bulunan ve kamuoyunda teröristbaşı olarak bilinen Abdullah Öcalan’a dahi dolaylı bir ‘hukuki değerlendirme’ yerinde gündeme gelmesi, halkın oylarıyla seçilmiş ve yargı kararıyla mazbatası katılaşmış milletvekillerinin Meclis’e gelmesinin ne kadar tabi ve gerekli olduğunu açıkça göstermektedir.
Her Meclis Başkanı döneminde önemli adımlar atılmıştır. Bu devir de bir istisna olmamalıdır. Bu bağlamda, sizin şahsınıza yöneltmek istediğim özel bir çağrım var: Son yıllarda, milletvekili seçildiği halde cezaevinde bulunan yahut tüzel maniler nedeniyle Meclis’e gelip yemin edemeyen isimler gündeme gelmiştir. Bunlardan kimileri, kamuoyunun da yakından takip ettiği süreçlerle özgürlüklerine kavuşmuştur. Lakin hala milletin oyuyla seçilmiş ve yüksek yargı kararıyla mazbatası onaylanmış bir milletvekilinin cezaevinde tutulması, Meclis’in prestijine ziyan vermektedir. Bu durum, demokrasiye olan inancı zedelemekte, halkın iradesini gölgelemektedir. Ben bu problemin bir an evvel, adil, hukuka uygun ve olumlu bir formda sonuçlandırılmasını temenni ediyorum.
Sayın Lider, sizin şahsınızda bu bahiste güçlü bir irade gösterileceğine ve Meclis’in prestijini tekrar tahkim edecek adımlar atılacağına olan inancımı belirtmek isterim. Selam ve hürmetlerimle.”
